Abdullah’ın Emaneti
Ümmu  Eymen peygamber efendimizi dedesine teslim ettikten sonra ona her ÅŸeyi bir bir anlattı.gelini Amine’nin vefatı ise Abdulmuttalib’i üzmüştü.Babasını daha hiç görmemiÅŸ olan peygamberimiz ÅŸimdi de annesini kaybetmiÅŸti.Nur yüzlü torununa uzun uzun  baktı.onun bu durumuna dedesi çok üzülmüştü.oÄŸlu Abdullah’ın emanetini ÅŸimdi kendisi koruyacaktı.o’na anne ve babasının yokluÄŸunu elinden geldiÄŸi kadar hissetmemeye çalışıyordu.resmen onun üzerine titriyordu.nereye gitse onu’da yanında götürüyordu. Mekke’nin saygın aileleriyle yaptığı toplantılara onu da  götürüyor,hatta bazen onun fikrini de sorardı.Bir gün Abdulmuttalib KureyÅŸ kabilesi ile yemene gitti.Bu ziyaret sırasında HabeÅŸ meliki Seyf’in, Abdulmuttalib ile çok yakından ilgilenmesi herkes’in dikkatini çekmiÅŸti.Yalnız kaldıkları bir zaman da Abdulmuttalib’i karşısına aldı ve ÅŸunları söyledi;
-ey Abdulmuttalib ! ben sana bazı sırlar vereceÄŸim.konunun sen ile ilgili olduÄŸunu görüyor ve bu yüzden sana söylüyorum.ALLAH izin verinceye kadar bu söyleyeceklerimi sakın kimseye açma.Kutsal kitaplarımızdan öğrendiÄŸimize göre dünyaya bir çocuk gelecek ve o çocuÄŸun iki omuz küreÄŸi arasında bir iÅŸaret olacak.Ve kıyamete kadar sizin baÅŸkanınız  o olacak.iÅŸte  bu zaman,onun dünyaya gelip de ortaya çıkma zamanı.çocuÄŸun adı Muhammed’dir. Annesi ve babası genç yaÅŸta vefat edecek ve onu önce dedesi sonra ise amcası koruyacaktır.Bizler,aramızda,hep onun geliÅŸini konuÅŸup duruyoruz. onun geliÅŸiyle,ateÅŸ perestlik düşüncesi ve putlara tapma meselesi ortadan kalkacaktır.iÅŸte sen, bu çocuÄŸun  dedesisin ey Abdulmuttalib ! Abdulmuttalib,duyduklarına çok da ÅŸaşırmamıştı.yavaşça başını salladı ve,
-evet ey melik! benim bir oÄŸlum vardı.onu çok seviyor ve üzerine titriyordum.onu kavmim arasında ki en güzel kız olan vehb’in kızı amine ile evlendirdim.sonra oÄŸlum vefat etti.amine o zaman hamileydi.ve kısa bir süre sonra dünyaya erkek bir çocuk getirdi ve onun adını  Muhammed koydum.ancak yakın da onun annesi de vefat etti.o ÅŸimdi benim sorumluluÄŸum altında. Seyf sabırsızlıkla;
-işte,benim de sana demek istediğim buydu.onu iyi koru ey Abdulmuttalib ! ömrümün yeteceğini bilseydim,bütün ordumla birlikte medineye yerleşir,ve orada onu beklerdim.çünkü,ben,kutsal kitaplarda onun getireceği dinin Medine de yerleşeceğini,onun yardımcılarının ve kabrinde orada olacağını görüyorum,dedi.
KureyÅŸ heyeti,yemendeki iÅŸlerini bitirmiÅŸ ve Mekke ye geri dönmüşlerdi. Abdulmuttalibin zihni sürekli Seyfin anlattıklarıyla meÅŸguldü.kutlu torununu çok farklı bir geleceÄŸin beklediÄŸi apaçıktı. Medine’deki herkes Muhammedin insanlığa gelmiÅŸ son peygamber olduÄŸunu biliyordu artık.ve herkes Abdulmuttalibe Muhammedi kötü din adamlarından koruması gerektiÄŸini söylüyordu. bir gün Abdulmuttalib ebu talibi yanına çağırarak ÅŸunları söyledi;
-bu oğlumun şan ve şerefi pek yüce olacaktır.o,benim sana emanetimdir diyerek çok sevdiği torunu Muhammedi oğullarının en merhametlisi olarak gördüğü Ebu talibe emanet etti.ve çok geçmeden 82 yaşında Abdulmuttalib de vefat etti.dedesinin ahirete göç ettiğini duyan peygamberimiz onun cansız bedeninin başında gözyaşları döktü.onu çok seven koruyup kollayan dedesi artık yoktu.
Oy oy oy cooooooook güzel