Yaşam Savaşı
Yaşama dair ilişkili başlayan çoğu film izlemiş,ve de çoğu makale okumuşsunuzdur.
Bu sefer makalemde bende hayata dair birtakım şahsımca mühim olan noktaları vurgulamak istedim. Tabi ki her şeyin başı sıhhat.
Sıhhatli birey tarifi vücut, ruh ve psikolojik olarak iyilik durumunu gerektirir.
Bugünkü koşullarında ve coğrafyamızda bu üç bileşenin ne derece dayanıklı bulunduğunu takdirinize bırakıyorum.
Coğrafyamız demişken yanı başımızdaki Suriye’deki iç karışıklık maalesef ki ülkemizde huzur iyice bozmuştur.
Gün olmasın ki şehit haberlerini içermeyen bir ana haber bülteni izleyelim. Yaklaşık 4-5 sene evvelce ki komşularımızla olan iyi ilişkilerin bugün hangi ebatta bulunduğu malumunuz.
Orta doğu ve Arap alemindeki bahar yeli bizde bahar matemine dönüştü sanırım.
Suriye sınırından sözde masum halk diye Türkiye ye giriş yapan insanların elini kolunu sallayarak dolaşması, dahası bu geçişler terör eylemi yapacak canavarlara bulunmaz bir fırsat vermesi üstünde düşünülmesi muhtemel mühim noktalardır diye düşünüyorum.
Bu terör hadiseleri toplumsal kutuplaşmayı yanında getiriyor
Kendi iç problemini çözememiş bir ülkenin yanan bir ateşe elini sokması doğru mu?
bilemiyorum.
Peki ülkemizdeki insanların durumu ne acaba? Saygı, sevginin kalmadığı, toplumsal şiddettin hat safhaya vardığı bir kuşak var maalesef.
Şiddetin boyutu her safhada kendini işaret ediyor ne yazık ki
Öğretmene, memura, hekime, kadına, çocuğa, akrabaya ve daha çoğu alanda şiddet haberlerini duymak bundan sonra sıradan oldu sanırım
En küçük bozukluğumuz ‘sen benim kim bulunduğumu biliyor musun’ diye başlayıp sonucunda trajedi ile sonlanan bir çözüm mantığımız oluştu son günlerde.
Bu toplumsal yıpranma ve yozlaşmanın sebebi ne peki
ne yazık ki her kuşak bir evvelini aratır oldu maalesef.
bana kalırsa Bu hatalar gerçekte insanların günlük hayatlarındaki hatalarının dışa yansımasıdır.
Bu hatalar neler mi?
Ağır iş koşulları ve işsizlik, ekonomik değerler, aileye ayrılan kısıtlı vakit, gerilim ilk aklıma gelenler. Eğitimde mühim tabi ki.
yalnızca imtihanlar eğitim ölçütü değildir ancak birtakım gerçeklere ışık tutar. Son üniversite giriş imtihanında aşağı yukarı 190 bin birey sıfır çektiğini unutmayalım.
Bu belirlemelerden sonra şunu belirtmek istedim. Gerilim, ekonomik hatalar, toplumsal hoşgörüsüzlük, ileri ki endişesi, işsizlik
dini ve milli değerlerin ehemmiyetini yitirmesi insanların ruh ve psikolojik durumunu bozmaktadır. Daha iyi ve daha yaşanılır bir ülke amacıyla sevdiklerinize ve ailenize vakit ayırın. Çocuklarınızın milli ve dini değerler bilincinde olmasına gayret edin.
İçinizde hayata dair filiz varsa onun yeşermesi dileğiyle.
Kalın sağlıcakla…
Ve sizle hemfikirim
Yazinizi çok beğendim hocam
İçimizde belki bu yazıya hem fikir olmayanlar var ama onlarda aslında böyle düşünüyorlar ama onlar yani bizim insanlar sizin dediğiniz gibi kendi elleriyle ateşe bir el uzatiyorlar bu korku onların gözlerini kör etmiş. Fakat onlar düşüp kaldığında anlicaklar ama suriyeliler onları yani bizi kendi ülkemizden atıkları zaman fakat o zaman çok gec olucak….
Güzel olmuş hocam
teşekkür ederim
Yazıyı uzun diye okumayanlar olabilir ama okunduğunda gerçekten iyi bir noktaya değindiğini göreceksiniz teşekkürler
Güzel olmuş yazınız