Mazlumun Allahı Var

0
Mazlumun Allahı Var

Mazlumun Allahı Var

“Her ÅŸeyi Allah’a anlatacağım!” demiÅŸti 3 yaşındaki Suriyeli çocuk vefat etmeden hemen önce hatırladınız mı? Galiba anlatmış… 
DoÄŸu Türkistan’da Çin’i; Suriye’de Esed’i; Filistin’de İsrail’i; Irak’da önce Saddam sonra ABD’yi; Mısır’da Sisi ve meÅŸhur cunta yönetimi; Hindistan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve KeÅŸmir’de Hindu çeteleri; Arakan’da Myanmar hükümeti ve Budist çeteleri; Afganistan’da ABD ve koalisyon güçleri; Çeçenistan ve Kırım’da Rusya; Moro’da Filipinler; Özbekistan’da Kerimov…hep zulm ediyor. 
Daha bunlar gibi yüzlerce, binlercesi zulüm altında insanlığın… Mazlumları koruyan kimse yok mu sanılıyor? 

Ayet-i Kerimede “EÄŸer Allah, insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir zaman kadar erteliyor.” (Nahl 61; Fâtır 45).demiÅŸti Rabbimiz. 
Zulümlerimiz yüzünden cezalandırılacağımız takdir edilen zaman ÅŸimdidir belki. Evet doÄŸru okudunuz zulümlerimiz dedim, “zulme sessiz kalmak da zulümdür” dememiÅŸ miydi Peygamber Efendimiz (sav.). Sessizlik zulmumüzün cezasını mı çekiyoruz? Bir ceza çekiyor gibiyiz deÄŸil mi? Evlerimizden çıkamıyoruz, gezip tozamıyoruz, istediÄŸimizi yeyip içemiyoruz, yesek bile bir kuÅŸku hissedip hiçbir ÅŸey’den lezzet alamaz olduk, hep bir korkumuz var… Gerçekten cezamızı çekiyoruz belki de.

Belki de bu pandemi bir tokattır uyanmamız için son uyarı nevinden. Rabbimiz çok kerem ve ikram sahibi olduÄŸundan bizleri uyarmaktadır böyle yaÅŸamaya devam edersek sonumuzun nasıl olacağını göstererek bilmiyorum. Kararı sizlere bırakıyorum, ben farklı bir noktaya deÄŸinmek istiyorum…

Mazlumun Allahı Var Daha Ne Zaman Uyanacağız!

#EvdeKalTürkiye dolanıyor ÅŸimdilerde ortalıkta, evde kalıyoruz fakat dolapta depoladığımız türlü türlü yemekler, tüpte sıcacık çay, karşımızda eÄŸlendiÄŸimiz meÅŸhur TV, elimizde dünyadan haber aldığımız akıllı telefonlar… Evde kalıyoruz fakat her türlü imkana sahibiz. Anlayabildik mi acaba Suriye’yi, Arakan’ı, DoÄŸu Türkistan’ı ve zulüm altındaki milyonlarca insanı?  #evdekaltürkiye de en azından ÅŸikayet etme, biraz daha düşün. Neden ölüyor bunca insan, biz ne yapıyoruz, neler yapabiliriz diye düşünelim. 

Bir gün o kafe diÄŸer gün bu lüks AVM gezerken ülkesinde hatta evinde bile yaÅŸatılmayan evet yaÅŸatılmayan insanları bir düşünelim. Her gün canımızın istediÄŸi onlarca çeÅŸit farklı yemeÄŸe, kaliteli olsun canım diyerek aldığımız onlarca güzel kıyafete, sadece lüks olsun diye yaptığımız onlarca harekete, maksat eÄŸlence olsun diye sarf ettiklerimiz ile açlıktan ölen yalnızca birkaç saat aç kalınca bizim öldüğümüz gibi deÄŸil gerçekten de ölen, vefat eden, hayatı son bulan kaç insanın doyabileceÄŸini, yani aslında yaÅŸayabileceÄŸini bir düşünelim… 

Modern Dünya’nın dayattığı multi modernlik olarak algılanan onlarca ÅŸeyin aslında çok da gerekli olmadığını, insanın dolabında onlarca kıyafete ihtiyaç olmadığını, insanlar açlıktan ölürken yemek sofrasında bir çeÅŸit yemeÄŸin eksik olabileceÄŸini, ‘yaÅŸamayalım mı ÅŸu dünyayı canım’ cümlesinin koca bir dolandırmaca olduÄŸunu, özgürlük olarak addedilenin aslında kölelik olduÄŸunu fark edelim artık…

Neden, ne için yaratıldığımızı bir an düşünelim. Onlarca israfımızın hesabını nasıl ödeyeceÄŸimizi bir düşünelim. Bizden taÅŸanlar ile baÅŸka bir insanın ‘birkaç gün daha yaÅŸayabileceÄŸini’ düşünelim. Bir gün sonu gelecek olan bu Dünya’dan sonra nereye gideceÄŸimizi düşünelim. Gidilecek o yerde sermayemizin ne olacağını düşünelim. 

Düşünelim, düşünelim ki Descartes gibi ‘var’ olalım. Yoksa aslında yok olduÄŸumuzu bile fark etmeden yok olacağız!!!… 

Urfa Haberleri

Köşe Yazarlarımız

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.