Ey Aşk Ben Buldum/Bulundum
Uzağına düşmek, az biraz göz izzandan özleme doğru…
– ah bu ellerim uzaktan da uzak olsaydı,
Üstelik bu yazıyı da uzatmak zorunda kalmazdım inan.
Üzülüyorum çokça ;
böyle çok severek aldığım bir kıyafetin
hemen sonrasında %50 indirime girmesi gibi.
Yok üstteki örneği düşündüm de ;
o benim enayiliğim,
beklesen ne olur dimi ?
Bir sürü montun var zaten,
al zaten küçük geldi
oh olsun sana
(İç ses)
Ben niye kendimle konuşuyorsam artık?
Araya girip de
susturmuyorsun sen de hiç.
Araya girip…
Benden bakılınca seni görmeye engel olan her şeyin arasına…
Boy vererek endamınla,
aramıza boylu boyunca uzanan bu mesafeye de bir şey deyip
böyle içimin gri kentlerine doğru…
Üzülüyorum kendi iç sesimden sana doğru kuş uçuşunca…
Kuş bensem,
ve de bu kış penguen gibi yağ bağlamışsam hele…
Sen misal ;
Gözlerinin yeşil olması için
güneşe ihtiyaç bile duymuyorsun.
Bu bile yetiyor
hiçbir fotoğrafını yakınlaştırmamama.
Bense hani ön kamera aniden açılır da yüzün böm gibi çıkar ya
öyle işte.
Ama bu örnek sen için geçerli değil…
Sen için olanlarda
Benzetmeye muhtaç kalıyorum ; doğanın rengine,
kardelenin bir başına güzelliğine,
İncirin,
Zeytinin,
ve narın yeminine.
Bunlar, sorumlu oluğum kitaptan öğrendiklerim.
Bilmediklerim var daha,
Bilsen bilmediklerimi senle öğrenmeye ne çok ihtiyaç duyduğumu.
En çok neyi kaleme ikna ettiğimi…
Yazgım yazıysa,
ve sana ise en fazla alfabem,
mutlak vaziyette şiir olur tümcem.
-Hem değil mi ki ;”her şairin infazı kalem tutmayla başlar” diye
Seni özlediğim zamanların akrep zehri
parmak uçlarımdan başlayıp
kılcal damarlarımda boy verirken,
birden (1’den 1’e) hep hatırladığım ellerinin izohipsini düşürürüm haritama.
Şimdi bir de kalbini kılavuz yapıp yanıma,
yürüyorum
parmak uçlarımdan
iç uçurumlarıma doğru;
Bir insan en çok neye dalar ise oradayım
Seni doğuruyorum hatırlanmaya en müsait zamanlara…
İsme,
şehre
ve lambaların sırrına vakfedip bilgeliği
Anlamlandırmaya çalışıyorum bu hali.
Hal dili bensem
bu şiir ondan
bu şemsiye,
bu fotoğraf….
Çok fazla kanıt bırakmaktan korkarcasına,
Beni harflerimden tanıyacak olmana sığınıyorum.
Ben bir sırdım/vakıf oldum sırra
Beni sana boylu boyunca baktıran,
(Sere serpe de denilebilir)
Bu taşları yerinden oynatan ey …..
Ben buldum,
Ben bulundum… Ey Aşk